Vasiyetname ölüme bağlı tasarruf olarak adlandırılmaktadır. Bunun nedeni ise, vasiyetnamenin mirasbırakanın ölümünden sonra hüküm doğurmasıdır. Bu durumda ölüm, vasiyetnamenin geçerlilik kazanabilmesi için zorunlu ve fiili bir unsurdur.
1. Vasiyetname
Vasiyetname, ölüme bağlı tek taraflı hukuki bir işlemdir ve yalnızca vasiyet bırakanın irade beyanının önemi vardır. Vasiyet eden, kimse ile bağlı bulunmadığından vasiyetnamesini istediği zaman rücu edebilir, değiştirebilir veya iptal edebilir. Türk Medeni Kanunu’na göre vasiyetname şekli üçe ayrılmaktadır;
a) El yazılı vasiyetname: El yazılı vasiyetname en kolay ve sade olanıdır. El yazılı vasiyetnamenin tamamı, vasiyetçinin el yazısı ile yazılmış olmalıdır. Ayrıca vasiyetnamede düzenlenme tarihi ve düzenleyenin imzasının bulunması gerekmektedir.
b) Resmî vasiyetname: Kanunun öngördüğü şartlara istinaden vasiyetname düzenlemekle görevli memur önünde hazırlanan vasiyetnamedir.
c) Sözlü vasiyetname: Bu vasiyetname şekli yalnız olağanüstü ve istisnai hallerde yapılabilmektedir. Sözlü olan vasiyetnamenin, kısa süre içerisinde tanıklar tarafından yazılı şekle getirilip yetkili hâkime tevdi edilmesi gerekmektedir.
2. Vasiyetname Konusu
Vasiyetnameler birçok hususu içerebilmektedirler. En sık rastlanılan vasiyetname türü, vasiyetçinin ölümünden sonrası için malvarlığının tamamını veya bir kısmını başka bir kişiye bırakmasıdır. Bu tür vasiyetnameler, mirasçı atanması veya belirli malın vasiyet bırakılması olarak karşımıza çıkmaktadır. Mirasçı atanması, miras bırakan tarafından malvarlığının tamamını veya bir kısmını başka bir kişiye bırakmasıdır. Belirli bir malın vasiyet edilmesinde ise ölüme bağlı bağışın konusunu, mirasbırakanın belirli bir malı oluşturmaktadır.
3. Vasiyet Serbestliği
Vasiyet serbestliği, kişinin ölümünden sonra malvarlığı üzerinde tasarruf etme imkân ve yetkisine sahip bulunması olarak açıklanmaktadır. Fakat vasiyet bırakan, yasal mirasçılarının saklı payları üzerinde herhangi bir tasarrufta bulunamayacaktır. Yani kural olarak yasal mirasçıların saklı pay hakları muhafaza edilmelidir. Ayrıca vasiyetname, kanuna, ahlâk ve adaba aykırılık teşkil etmemelidir. Böyle bir durumda yapılmış olan vasiyetname hükümsüz olacaktır. Vasiyetname düzenlenirken dikkat edilmesi gereken bir diğer husus ise, vasiyetname düzenleme hakkının şahsen ve bizzat kullanılması gerekliliğidir. Vasiyetname, hiçbir şekilde temsilci veya vekil ile düzenlenemez.
4. Vasiyetname Ehliyeti
Vasiyetname ehliyeti, hakları kullanma ehliyetinin özel bir çeşididir ve iki şartı bulunmaktadır. Bunlardan ilki ayırt etme gücünün bulunması ve diğeri yaş şartıdır. Bu şartlar, tasarrufun yapıldığı esnada var olmalıdırlar. Ayırt etme gücü, kişinin akla uygun biçimde davranmasıdır. Yani bir kişi hareketlerini, bunların amaç ve sonuçlarını takdir edebilme ve buna göre hareket edebilme iktidarına sahiptir. Kişinin yaptığı tasarrufun değer ve önemini algılayabilmesi ayırt etme gücü açısından yeterlidir. Ayırt etme gücü karine olarak varsayılan bir özelliktir. Eğer vasiyetçinin ayırt etme gücüne sahip olmadığı iddia edilirse, iddia eden taraf bunu ispatlamakla yükümlüdür. Vasiyetname ehliyeti için yaş şartı Medeni Kanun ile on beş yaş olarak belirlenmiştir. Bu yaş şartı yalnızca vasiyetnameler için geçerlidir. Miras sözleşmelerinde ise ergenlik yaş şartı bulunmaktadır.
5. Sonuç
Vasiyetname düzenlenmesi belirli şartlara bağlanmıştır ve bu şartlara uyulmadığı takdirde düzenlenen vasiyetname geçersiz olacaktır. Bu sebepten dolayı vasiyetname düzenlendiği esnada şekil şartlarına dikkat edilmesi gerekmektedir. Bunun dışında vasiyetname bırakanın vefatıyla birlikte vasiyetname geçerlilik kazanacaktır. Vasiyet bırakanın vefat etmesiyle birlikte vasiyetnamenin açılması davasının, yetkili sulh hukuk mahkemesinde açılması gerekmektedir. Yetkili sulh hukuk mahkemesinin vasiyetnamenin açılmasına karar vermesiyle birlikte vasiyetnamenin tenfizi davasının açılması gerekmektedir. Bu dava yetkili asliye hukuk mahkemesinde açılacaktır ve bu dava aracılığıyla birlikte vasiyetnamede bulunan hususların yerine getirilecektir. Ayrıca vasiyet bırakanın yasal mirasçıları da vasiyetnamenin düzenlenmesi hakkındaki itirazlarını yetkili asliye hukuk mahkemesinde açacakları, vasiyetnamenin iptali davasında ileri sürebilirler. Vasiyetnamenin iptali davasında, vasiyet bırakanın vasiyetnamenin düzenlediği esnada akli dengesinin yerinde olmadığı veya vasiyetnamenin düzenlenmesindeki diğer şekil şartlarının yerine getirilmediği ileri sürülebilir. Fakat ileri sürülecek iddialar somut delillerle ispat edilmelidir. Nitekim vasiyetname düzenleyenin akli dengesinin yerinde olmadığına yönelik iddialarda, vasiyet bırakanın kullandığı ilaçlar, hastane raporları veya uzman raporları ibraz edilmelidir. Aksi takdirde ileri sürülen itirazların hiçbir geçerliliği olmayacaktır. Vasiyetname düzenleme serbestliği uyarınca kişilerin bu haklarını kullanması kısıtlanamayacaktır. Fakat vasiyetname düzenlenmesiyle birlikte yasal mirasçıların da saklı pay hakları ihlal edilemeyecektir. Saklı payları ihlal edilen mirasçılar, yetkili asliye hukuk mahkemesinde tenkis davası açabileceklerdir. Buna istinaden saklı payların ihlali engellenebilecektir. Vasiyetnamenin mevcut olması halinde, vasiyetname detaylı bir şekilde incelenmelidir. Buna istinaden tarafların herhangi bir hak kaybına uğramamaları için gerekli hukuki işlemler gerçekleştirilmelidir.
***
Av. Sinem Orhan (Dipl.-Jur.)
Av. Anıl Coşkun, LL.M
Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Anıl Coşkun’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır.